Meğer ben hayatımda şimdiye kadar hiç yorulmamışım. Hatta yorulmak kelimesinin anlamı hakkında da yeteri kadar fikrim yokmuş. Bunu da 30. yaşımda öğrenmek varmış:)
İki gündür sabah 10.30'dan akşam 21.30'a kadar bir fiil mutfakta sadece 15 dakikalık yemek molasında popom yer görüyor. Sıcak, soğuk ve pizza olmak üzere üç bölümden oluşan mutfağın her birinde bir ay geçirerek sürdüreceğim stajımı. Ve başlangıcımı en çok keyif aldığım şeyde, hamurların içinde yapıyorum. Bir ay boyunca pizza bölümündeyim:) Parmaklarım bütün gün unun içinde... Arada ellerimin haline gidiverince gözlerim, renk değiştirmiş bir çift elle karşılaşıp gülmeye başlıyorum kendi kendime.
Pizza hamurunu başarıyla açtığımı gören şefler "sen daha önce açtın mı pizza hamuru" diye soruyorlar. "Bu şekilde hayır" diyorum "MSA'da bir kere yaptık ama o bundan çok farklıydı". Karşılığındaysa "sende cevher var cevher, bu işi iyi becereceksin" cevabını aldığımda dünyalar benim oluyor. Onlar sadece bir stajyere övgüde bulunuyorlar ama benim için dediklerinin anlamı, değeri çok büyük. Her takdir sözünde içimde volkanlar patlıyor.
Benden başka hiç kadının olmadığı, yoğun servis zamanlarının son derece sert ve akla hayale gelmeyecek bir tempoda geçtiği ama bir o kadar yardımsever, öğretmeye ancak bu kadar istekli olunabilir diyeceğim kadar hevesli şeflerin olduğu bir mutfakta çalışıyorum.
Bu akşam işten çıkıp eve gelirken bir kere daha hayatımın bir sene içinde nasıl da değiştiği geliverdi aklıma. Bütün gün nasıl bir tempo içinde, kimlerle, nerde ve nasıl çalıştığımı düşününce gerçekten bazen hayatımın geldiği noktaya inanasım gelmiyor. Başarıyor muyum ben gerçekten bazı şeyleri? Çok istedim, peşinden gittim, her şeyi değiştirmeye cesaret edebildim, bu kadar erkek egemen, bu kadar sert bir sektörde varolabileceğime inandım. Ve şimdi gerçekten inançlarımın karşılığını görüyorum galiba ben.
Bunu yazmaktan çekinmeyeceğim. İçimde bugünlerde iyice artmakta olan bir gurur var kendime dair. Pek çok insanın dışardan baktıklarında çalışmaktan çekinebilecekleri ortamlarda, geçmişimde var olan her türlü etiketi çöpe atmayı başararak dimdik ve başarıyla varolabiliyorum, yoluma devam ediyorum.
Biliyorum çok fazla kendime dönük, çok fazla "ben"li bir yazı oldu bu ama bu akşam bunlarla çok doluyum. Kendimi ancak koltuğa attığımda hissettiğim deli bir yorgunlukla ne olursa olsun bu yazıyı yazmak istedim.
Bu okuduğunuz satırların yazarı artık sağlam bir pizzacı, ben değil şeflerim öyle diyor:)
11 yorum:
Sevgili Zero , özletmiştin kendini:)Ne kadar güzel haberlerle döndün,başarınca insanın kendiyle övünebilmesi,ödüllendirmesi de gerekir.Ne kadar yorulursan yorul sevdiğin işi yapmak ,aşkla yapmak seni zaten başarıya ulaştıracaktır.İyi haberlerine çok sevindim,umarım bir gün senin yaptığın pizzadan yiyebilirim.Sevgiyle,mutlulukla kal:)
İsteriz, isteriz pizza isteriz:)))
Tabii şimdi değil, senin staj benim diyet bittikten sonra...
Zerocum sadece şeflerin değil ben de çok takdir etmekteyim seni. Sevmediğin bir işte dinleneceğine sevdiğin işte yorul, en güzeli budur.
Hevesin hiç sönmesin, sevgiyle...
mutfakta senin gibi azimli şefler hep olur inş.biraz gülümsemek istersen bloguma bak.sevgiler...
''Bunu yazmaktan çekinmeyeceğim. İçimde bugünlerde iyice artmakta olan bir gurur var kendime dair. Pek çok insanın dışardan baktıklarında çalışmaktan çekinebilecekleri ortamlarda, geçmişimde var olan her türlü etiketi çöpe atmayı başararak dimdik ve başarıyla varolabiliyorum, yoluma devam ediyorum.
Biliyorum çok fazla kendime dönük, çok fazla "ben"li bir yazı oldu bu ama bu akşam bunlarla çok doluyum. Kendimi ancak koltuğa attığımda hissettiğim deli bir yorgunlukla ne olursa olsun bu yazıyı yazmak istedim.
Bu okuduğunuz satırların yazarı artık sağlam bir pizzacı, ben değil şeflerim öyle diyor:) ''
Şeflerin ve sen Zeren kızım ne kadar doğru söylemişsiniz.Yüreği gülümseten pizzalar yaptığına eminim,kolay gelsin.Sevgiyle kal...
seninle -naçizane - gurur duyuyorum. sen bir film kahramanı gibisin. Yok aslında daha çok uzun soluklu bir dizi kahramanı:)
Günlerdir merakla bu yazıyı bekliyordum. Ne yalan söyleyeyim, gerçek mutfak ortamı fiziksel ve ruhsal olarak çok daha yıpratıcı olabilir diye endişelenmiştim. Ne mutlu sana ki yine destekleyici ve olumlu kişilere denk gelmişsin.
Kendinle gurur duymakta sonuna kadar haklısın. Özellikle de geçmiş etiketlerden kurtulmak öyle pek herkesin başarabileceği bir şey değil. Bunun için takdir ediyorum seni.
Kolaylıklar diliyorum, yılmadan yola devam.
Sevgili Natali, gerçekten insanın sevdiği işi yapması gibisi yokmuş:) Bir gün ben de sana kendi ellerimle pizza yapmayı çok isterim. Benim şu an çalıştığım yer sana biraz uzak ama bir gün sana daha yakın bir mekana geçersem her zaman beklerim:)
Canım Leylak Dalım, siz benim diyet bitti artık özgürüm Zero deyin, ondan sonra da pizzalardan pizza beğenin, o kadar söylüyorum:) Ne kadar doğru bir lafmış, sevdiğin işte yorulmak gibisi de:)
Buketcim çok teşekkür ederim. Geliyorum hemen sayfana:)
Sevgili Nehire, "yüreği gülümseten pizzalar" ne kadar güzel bir ifade bu:) çok çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için:)
Yelizcim canım benim sabah sabah güldürdün beni:) çok teşekkür ederim canım, inan bu sözlerin bendeki yerini bilemezsin:) sevgiler
Zerocum tebrik ederim seni :) Bence çok haklı bir gurur seninkisi. Potansiyelini keşfedip sonuna kadar kullanmak böyle bir şey herhalde... Umarım bu tutkun ve başarın arta arta devam eder!
Merhaba Zero!
Blog aleminde seni keşfettiğimden beri yazılarımı değerli insanlar okuyor diye düşünerek daha da önem verdim hepsine. Gerçekten yazılarınla, hayatınla, başarılarınla örnek olacak bir insansın. Kendine güvenip yeni işler başarınca ben bir kere daha seviniyorum.
Bloguma bekliyorum.
Sevgiler, başarılar, bol kitaplar ...
Kubilay
Ben kelimesini kullanırken yaşadığın mutlu heyecanı da geçiriyorsun yazına.
ne mutlu ve guzel bir duygudur insanin azmedip karsiligini almasi :)
sevincin ve mutlulugun yaziya yansimis oldugu gibi, eminim cok daha guzel ve buyuk islere imza atacaksin, hissettiriyorsun bunu ;)
Yorum Gönder