Bol bol öksürerek, bu arada ciğerlerimi, kalbimi, beynimi ve bütün göğüs kaslarımı zorlayarak fazlasıyla acı çekmiş olsam da, meğer bu acıların bile sonunda bir hayır varmış.
Meğer her öksürükle, şarıl şarıl akan bir burunla ve bedenimin ağrıyan her köşesiyle, geçtiğimiz aylarda biriktirdiğim tüm sıkıntılar, stresler ve bezginlikler de bedenimi terketmekteymiş. Ve meğer benim böylesi bir arınmaya tahminimin de ötesinde ihtiyacım varmış.
Dün günler sonra ilk defa sokağa adımımı atıp işe gelirken bir mutluluk, bir yaşama sevinci ki sormayın gitsin. Metrobüste yer kavgası için birbirleriyle itişip kakışan koca koca amcaları bile gülen bir surat ve kavgacı insanlarımıza bile kalbimde yer açmış bir 'aptal saflığıyla' izledim. Neredeyse üzülmesinler diye kendi yerimi bile onlara verecektim. Sanki uzunca zamandır sırf bu gittikçe vahşileşen insanlara tahammülümün kalmamasından ötürü uzaklaşmayı, buraları terketmeyi düşünen insan ben değilmişim gibi.
Yani demem odur ki, bu hastalık uzun zamandır ihtiyacım olan ve bana bunu ancak bir tatilin sağlayabileceğine inandığım bir arınmanın vesilesi oluverdi. Neye niyet neye kısmet!
Tatil mi? Bakmayın, o hala en çok ihtiyacım olan şey!:)