26 Ekim 2010 Salı

Bugün... Bir romanın bitişi kıvamında...

"Uzun süre İstanbul'a dönmeyeceğim. Benim gibi modası geçmiş aşklar yaşamayan, günün moda insanlarının orası. Gündelik birlikteliklerin taptaze, aşınmamış duygularıyla yaşlanmaya direnen, benliklerine ve belleklerine aşkın yüceliği kazınmamış özgür kadınların. Ben geri kalmış biriyim.

Zayıflıklarını geceleri buruşuk çarşaflar üstünde, bar masalarında ve kapı önleride hoyratça çözüp dağıtan biricik, vazgeçilmez erkeklerin o kent. İnce bir kadının bir aynanın karşısında saçlarındaki firketeleri çıkarırkenki kırılganlığını göremez olmuş erkeklerin.

Senin mektubundan sonra kafamı ve düşüncelerimi bir süre düzene koyamadım. Gene de seninle dostluğumun her zaman şu ya da bu biçimde süreceğini bilmelisin. Sana yazıyorum, her zaman da yazacağım. Sen de yaz bana. Birbirimizi kolayca bırakmayalım. Ama bunun için de zorlamayalım kendimizi.

...

Seni çok özlüyorum.

Beni güneşli bir bahçede çiçekler sularken düşün anımsadığında. Bir kurşun kalemi yontarken, kağıtlar yırtıp umutsuzluktan bunalırken. Yağmurlu bir öğle üzeri Sirkeci'de yürürken.


Bir aynada ağlarken...

Ben seni birçok halinle anımsayacağım, yazmakla baş edemem.

Nicedir kendimi bunca yürekli bulduğum olmamıştı. Bunca yorgunken bunca kahraman. Bunca acı çekerken bunca iyimser, bu kadar hüzünlüyken böylesine mutlu.

Ve gece sessizliğinde..."

Tek bir sayfa için bir kitap okumaya değer mi? Değer(miş)!

Nasıl dokundu bugün, sabah karanlığında biten bir kitabın sonlarında yer alan bu sayfa bana. İnsan en çok kendinden bir şeyler bulduğu satırlardan mı etkilenir? Bence hayır! Duygularına, vicdanına, zihnine dokunsun yeter! Ama kendinden bir şeyler bulunca da işte böyle en duru, en sade satırlar bile vurup geçebiliyor.

Fazla söze gerek yok! Bugün bu kıvamda geçti...

9 yorum:

Zeynep dedi ki...

Zeren ben de okuduğumda uzun süre etkisinde kaldım.Kendimden çok şey buldum.İnci Aral'ı hep çok sevdim.
Biliyor musun Gece Güzelliği'nin son sayfalarındayım.Ve bitmesin istiyorum.Ben hep orada,o öykülerde kalayım istiyorum.Bir de ben bugün sütlaç yaptım kardeşlerime,çok severler.Bir yandan ağır ağır okuyor,bir yandan da sütlacı kariştırıyordum.
Sevgilerimle

Leylak Dalı dedi ki...

"Ölü Erkek Kuşlar"ı yıllar önce okumuştum. İnci Aral'ı çok severim, bütün kitaplarını okudum, kimini sevdim kimini sevmedim ama o hep benim yazarım oldu. Beni en çok etkileyen kitabı K.Maraş olaylarını öyküleştirdiği "Kıran Resimleri"dir. Bitirdiğimde altüst olmuştum. Bir de "Ağda Zamanı"ndaki "Kırmızı Sabahlık" öyküsü. Kendisiyle tanıştım, inanılmayacak kadar alçakgönüllü ve zarif bir kadın. Anılarını okumanı isterim, o kadar kötü bir çocukluk geçirmiş ki. Bu duruma gelmesi ne kadar güçlü bir karakteri olduğunu gösteriyor.
Ay çenem düştü, sevgiler yolluyorum Zerocum...

serpil dedi ki...

Bence İnci Aral'ın en güzel kitabıdır Ölü Erkek Kuşlar, yazınızı okuyunca kitabı tekrar okumak istedim.
Sevgiler.

Adsız dedi ki...

İnci Aral'ın bu kitabını okumamıştım. Çok sevdiğim bir yazardır. Safran Sarı-Mor-Sadakat kitaplarını okudum. Kitaptan aldığın bölüm gerçekten çok güzel. Teşekkürler Zerencim.

yeliz dedi ki...

vay ne güzel anlatmış. böyle satırlar okudukça hem ezikleşiyorum hem ruhum doyuyor:)

laleninbahcesi dedi ki...

bu kitabını okumadım.En son Moru okumuş olmalıyım. Ama okumalıymışım okumalıyım...
Sevgimle

Ece Ekincioğlu dedi ki...

kitaplar sana ilaç gibi geliyor. okudukça rahatlıyorsun, her hoşuna giden sayfada kendini buluyorsun ve nasıl da seviyorsun!

ps: bana bırakacaktın kitabı... okumak istiyorum ölü erkek kuşları...

Kontrast dedi ki...

Merhaba Zeren!

Ne güzel satırlar. Çok ince zevkli bir kalemden çıktığı öyle belli ki...

Ara vermiştim bloguma, koşuşturmacalardan ötürü. Geri dönebildim şükür, yepyeni yazılarla. Uğrarsan çok sevinirim.

Kendine iyi bak.

zero dedi ki...

Zeynepcim bu kitabı senin "Kadın olmak zor zanaat" yazıma bıraktığın yorum üzerine vakit kaybetmeden okumak istedim. İyi ki de okumuşum. Özellikle hayatımın bu döneminde kendimden çok fazla şey buldum ben de. hele de bu sayfa... kaç kez okudum üst üste ve her seferinde gözlerim yaşardı... Gece Güzelliği'nden aynı keyfi alabilmiş olmana da çok sevindim bu arada:)

Sevgili Leylak Dalı, okudum ben de anılarını. Gerçekten çok güçlü bir kadın, bu yanı özellikle yazarlığını da çok güçlü kılıyor bence. Ben Ağda Zamanı'ndaki öykülerinin hepsinden çok etkilenmiştim ve ilk okuduğum İnci Aral kitabıydı zaten. Arada hala okumadıklarım var gerçi... Özellikle konuşması çok etkiler beni İnci Aral'ın. Rastlarsam kaçırmamaya çalışırım. Sakin, duru ama kendinden emin ve duraksızdır konuşması... sevgiler benden kocaman:)

Sevgili Serpil, bazı kitaplar zaman içinde defalarca yeniden açılıp okunmayı ister bana kalırsa da. Ve Ölü Erkek Kuşlar kesinlikle öyle bir kitap...

Özlemcim senin de İnci Aral'ı çok sevdiğini biliyorum, eminim bu da seni çok etkileyecektir...

Yelizcim bu gerçekten böyle bir duygu... İnsan kelimelerle doyuyor sanki...

Sevgili Lale, çok klişe ve çok sevmediğim tarzda bir cümle olacak ama bu romanın gerektirdiğini düşünüyorum, Ölü Erkek Kuşlar'ı bence özellikle kadınlar okumalı, eminim kimselere belki kendilerine bile itiraf edemedikleri duygularla karşılaşacaklardır. Eminim okuduğunda duygularımı paylaşacaksın:)

Ecem nasıl da tanıyorsun beni. Evet, ben kendimi kitaplarda bulmayı çok seviyorum sanırım:) O gün çıkarken unuttum kitabı bırakmayı, ama yeniden unutmiyim diye çantamdan bile çıkarmadım. İlk görüşmemizde senindir:)

Sevgili Kubilay, hoşgeldin öncelikle... İlk fırsatta sayfandayım:)