9 Haziran 2009 Salı

Gitmek mi zor, kalmak mı?

Shakespear hâla bütün meselenin olmak ya da olmamak olduğunu düşünedursun, benim içinse bütün mesele gitmek ya da kalmak arasında sürüp gidiyor. Birbirinden tamamen farklı iki şeyi ifade eden ve bu iki farklı şeyle de beni büyüleyen/cezbeden/mıknatıs gibi çeken, ama sürekli de hayatımı yönlendirme konusunda iktidarı ele geçirmek için kavga eden iki yaşam hali… İkisi de beş harfli, zıt anlamlı kelimeler işte deyip geçeniniz de olur belki tabi ama benim içimi nasıl bir yapboza çevirdiklerini bir bilseniz, biraz olsun hak verirdiniz eminim.

İçimdeki sorular çok büyük. Hayır aslında büyük değil, ağır… Öyle ki şimdi yazarken bile sıkıyor içimi.

Bu savaşta ‘kalmanın’ yanında öyle güçlü bir müttefik var ki, O, ‘gitmenin’ tarafına geçmediği sürece ‘gitmek’ asla kazanamayacak gibi… Peki ben ‘gitmenin’ mi kazanmasını istiyorum? Bu soruya olan ‘evet’lerimin her geçen gün artıyor olduğunu bilmek mi beni korkutuyor, telaşlandırıyor acaba?

Peki ya O, hiçbir zaman ‘gitmenin’ yanında yer almazsa? Emin olduğum tek şeyse bu soruya vereceğim cevap aslında. O zaman sonsuza dek KALIRIM! 'Gitmenin' hayatımıza ne getireceğinin merak duygusunu hep içimde taşıyarak... Ama biliyorum ki, O'nsuz gitmek, O'nunla kalıyor olmanın mutluluğunun yarısını bile yaşatamaz bana.

11 yorum:

edie finnerty dedi ki...

gitmek her zaman için daha kolay gözükür, ben öyle olduğunu düşünürüm. gidersin, bırakırsın, düşünmemek istersin, ardında bırakırsın. ama ya kalmak, kimse kalmak istemez. hep giden olmayı seçerler, kolaylarına gelir belki de gitmek, kalıp mücadele etmek, çözmek yerine.

gitse de kalsa da hayat güzel, zor ama güzel :)

ben diyorum bunu dikkatini çekerim zerocum :)

uzmanamator dedi ki...

Kalan olmak nasıldır bilirim o yüzden zor olduğunu düşünüyorum giden olmak da zordur belki ama yenilikler girer dünyasına insanın zordur gitmekzordur ama klaıp her gün görüp görüp hatırlatacak detaylar bulunmaz gidenin etrafında aksine aklını vermesi gereken bir yığın yeni ve her yeni gibi keyifli şeyle doludur etrafı.
Kalmaksa eksilmek gibi birşey herşey yerliyerindedir ama bir parça eksik olarak ve gözler hep gideni arar...

Yani yorum uzar giderrr ...

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

KISACASI BEN 47 YILLIK TECRÜBEMLE DERİMKİ :
NEYİ SEÇERSEN SEÇ,
HANGİ KARAR AĞIR BASARSA BASSIN ,
HER İKİSİNİNDE BEDELİ VAR !!!!

Adsız dedi ki...

bence kalmak kaçmak vazgeçiş oluyor
gidebilebilmek en güzeliii

laleninbahcesi dedi ki...

tan bir şeyler yazıyordum ki baktın birdutmasalı tamıtamamına aynını yazmış. Tecrübeyle sabittir ki gitmenin de kalmanında ertesi sabahı nasıl olur onu düşün. hani aynı şarkıdaki gibi. Gitmek mi zor, kalmak mı zor, o gecenin sabahına zor. Kolay gelsin zero ne zor bir karar. Sevgiler sana

Ordanburdanhayattan dedi ki...

Zerencim zor bir yol ayrımındasın besbelli ama biraz da kolay. madem ki O nun kararına bağlı bu gitmek ya da kalmak o zaman bu kararın asıl yükü de sanırım O nun omuzlarında. Umarım sonuç ne olursa olsun diğer seçeneği sana asla düşündürtmesin.Hayat hep böyle işte, hep seçimler hep vazgeçişler var içinde. ama geriye bakıp ''keşke'' demek de sanırım en kötüsü. İnşallah senin için hayırlı olan olur. sevgiler

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Sevgili Zero, gitsen de kalsan da bu "senin" kararin olmali ve asla ama asla onu ne suclamalisin ne de ona tesekkur etmeli..
NuNu cok hakli.. Her secimin bir bedeli var mutlaka.. umarim secimin ne olursa olsun, mutluluk senin tarafinda olur..

Adsız dedi ki...

Bazen ikis de çok zor be Zerocum. Herşeyi arkanda bırakıp gitmek de, kalıp mücadele etmek de. Neye karar verirsen ver ama mutluluk ve huzur hep yanında olsun.

funda dedi ki...

ama en zoru bir karar verememek bence.. iyi ya da kötü bir karar verince insan kuş gibi hafifliyor çünkü..
umarım senin vereceğin karar güzel sonuçlar getirir hayatına..

neslihan erzincan özgür dedi ki...

Zerenciğim geç yazdım kusura bakma, Alper Canıgüz çok beğendim, Oğullar ve Rencide Ruhlar ile Tatlı Rüyalar'ı okudum. her ikisini de çok sevdim. Tatlı Rüyalar özellikle çok etkiledi beni. çift dünya anlatımı şahaneydi gerçekten.yazarın psikoloıji okuduğunu da işin içine katınca şaşırmadım kurguya:-) Gizli Ajan'ı da biran önce okuyacağım:-)

gitmek de zor kalmakta...sonuçta her halükarda seçip bir tarafı erteliyoruz. ama dediğin gibi O'nunla kalıyor olmanın yerini hiçbirşey tutmuyor:-) sevgilerimle canım...

zero dedi ki...

Edieciğim bu gitme kalma olaylarını kim çözmüş ki biz çözebilelim. öyle ya da böyle bir şeyleri seçip yaşamımıza devam ediyoruz işte:)

uzmanamator, kesinlikle katılıyorum yazdıklarına. tebdil-i mekanda ferahlık vardır diye boşuna dememişler. giden her zaman daha kolay arındırır kendisini, daha kolay baş edebilir yaşanmışlıklarıyla. gerçi neden ve nasıl gittiğinle de çok alakalı bazı şeyler. her özel olayın kendine göre farklı zorlukları da olabilir.

Nunucum, o bedellerdir ki insanı seçme aşamasında bu kadar düşündüren, deyip deymeyeceğine karar vermeni zorlaştıran...

Sevgili Yeşim, bazen insan hayatından ve çevresinden fazlasıyla bıkınca gitmek daha cazip gelebiliyor. nasıl bir ruh halinde yaşadığınla çok alakalı diye düşünüyorum.

Sevgili Lale, bu kararı tek başıma vermicek olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum neyse ki:)

Yasemincim, şöyle söyliyim, o gidelim deseydi sanırım asla muhalefet etmezdim, o yüzden kendimi gitme haline biraz daha yakın görüyorum ama kalmak için de nedenleri olan sadece o değil. beni buralara bağlayan benim de o kadar çok nedenim var ki, gitmeyi zor kılan da o zaten.

Sevgili Mehtap, demek istediğini çok iyi anlasam da, bu öyle bir karar ya da durum değil. İkimizin hayatıyla ilgili bir kararı yine ikimizin vereceği bir durum ve her karar, ikimiz tarafından alındığı için katlanılması da yine kol kola olacağından daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.

Özlemcim zaten bu durumlar bir çok insanın içinde yuvarlandığı bir sarmal gibi. neredeyse toplumsal bir soru haline geldi bu durum.

Fundacım umarım öyle olur. 2009 önemli bir yıl olacaktı, zaten hep hissetmiştim:)

Neslihancım nasıl sevindim ortak düşünceleri paylaştığımıza. öyle keyifle öyle eğlenerek okumuştum ki bu iki kitabı da. alper canıgüz'ün mizah anlayışı beni çok keyiflendirdi. bıyık altından gülen, güldüğünü belli etmeyen insanlar vardır ya, onlara benzettim çoğu zaman. Gizli Ajans da çok keyifli ama benim de bir numaralı favorim Tatlı Rüyalar:)